Bazen görünenle aslında olan şeyler çok ama çok farklıdır. Bu yüzden bu hayatta hiç bir şeyi sadece gördüğümüzle ya da duyduğumuzla yargılamamalıyız. Olayların iç yüzünü
bilmeden bir yargıya varırsak yanlış ya da telafisi zor kararlar alabiliriz hatta asla dönüşü olmayan. Burada da konu önyargıya dayanmaktadır,önyargılarımızın bizi esir almasına
izin vermemeliyiz. Önyargı tüm isanları büyük yanılgıya düşüren bir düşünce yapısıdır ve asıl olanı hiçbir zaman görameyeceğimiz anlamına geliyor.
Bazen bazı olaylar yaşarız ya da bazı insanlar görürüz ve ilk yaşadığımız ve ilk gördüğümüzle yargılarız insanları ve de olayları.
Derinliğine inmeden kişiler ve olaylar hakkında fikirlere sahip oluruz bu da bizlerin ne kadar sığ ve yüzeysel düşündüğümüzü ve hayatın tümüne bu şekilde bir bakış açısıyla
bakmammızı sağlar ve bu tarz bir yaklaşımla da hayatımızın hiç bir noktasında asl olana ulaşamayız. Gerçeğe ulaşamamak her zaman olduğumuz yerde sayacağımız anlamına gelir
ne yazıkki. Hayatı anlamak ve gerçek anlamda tanımak ya da insanları öyle kolay değil gerçekten de ve bunu atam anlamıyla öğrenebilen insanlar artık bir çok şeyi aşmış
demektir. Ve hayatı çözen bir insan gerçek anlamda bir çok şeyden arınıp bütün korkularıyla yüzleşir ve artık hayatın tüm gerçekliğini tüm çıplaklığıyla görmeye başlar.
Hayat herşeyiyle çok acımasız,insanlar acımasız bir bakmışız ki gün gelip tüm inandığımız tüm yaşadığımız hayat kocaman bir yalan olmuş ve herşeuyin sonu gelmiş gibi bir
hisse kapılırız. Hayata karşı farkındalıklarımızı ve bakış açılarımızı değiştirdiğimizde anlarız ki gördüğümüz hiç bir şey gördüğümüz gibi değil ve ya olaylar yaşandığı
olduğu gibi değil. Önemli olan burada hayatın ne kadar farkındayız ve nasıl bakıp nasıl gördüğümüz ve nasıl anladığımızla ilgili.
Sohbet hatları hayatın her alanına yönelik sohbetleriyle bizlerle birlikteler.